Aziz Tomas Aquinas gelir. Tabernakula eğilerek söyler: "İsa'ya övgü olsun. Size umut ve kibarlık arasındaki farkı anlamanızı sağlamaya geldim. Bunlar zıtlardır."
"Kibarlık, lütufu var sayar--kibarlık sahibi olan kişi sahip olmadığı şeyi sahip olduğunu sanır. Kalbine Tanrı'nın Kutsal İradesinin etkinliğini yer açmaz. Oysa bir fırtınalı denizde yakalanmış gemiye benzer ki kendisini güvenle limanda olduğuna inanır."
"Umut, öte yandan, bekleyici imanı uygulayan bir erdemdir. Umutlu kişi Tanrı'nın her şeyi yapabileceğine inar ki bu onun iradesinde olsun. İhtiyaçlarını ve dileklerini Rabb'e teslim eder ve O'nun istediği şekilde cevap vermesini bekler. Umutta, bile Divan kararını önceden teşekkür edebilir. Fark--dileğine verilen cevabı kibarlar değil. Onun gemisi denizde kaybolmuş olacak ki umutla bir güvenli limana ulaşması için dua eder."
"Şeytan, Kutsal Ruh'un herhangi bir hediyesini taklit edebileceğini unutmaktan çok önemlidir. Kibarlık sahibi kişi her ilhamın Tanrı'dan geldiğine inar ve Ruh'u sınamaz. Hatırla, Şeytan tek imalat edemediği erdem kibarlıktır çünkü onu bile anlamaz. O halde kibarla emin olun ki bir belirli hediye veya erdemin sahip olduğuna kibarlar değilsiniz."